7 Ocak 2008 Pazartesi

garip bir yer burasi...

doganin icine agir aksak isleyen bir medeniyet kurulmus gibi...
henuz anlayabilmis degilim bu sehri..

yemyesil sokaklar, duzenli yollar, sehir merkezinin etrafinda yer alan bahceli ve havuzlu mustakil konutlar, ucuz arabalar...cazip gorunen bir yasam var burda...

ote yandan bu muhtesem konutlari cevreleyen uzerinde elektrikli tellerin oldugu duvarlar,
7 gun 24 saat ozel guvenlik firmalarinca takip edilen guvenlik sistemleri,
sehir merkesinde yer alan, istanbuldakilerden daha fazla ve daha buyuk gokdelenler,
yok denilecek kadar az ve sadece siyahlarin kullandigi toplu tasima araclari,
ve sokaklarda yurumekten korkan beyazlar...

bir cirpida bunlar geliyor akla bu sehire dair...

ve ben bu yesillikler icindeki bu sirin evlerden birinde kaliyorum simdi.
geldigim gunden beri yaptigim tek yuruyus kaldigim evin bir sokak otesi oldu, onu da tek basima degil, ev arkadasimla yaptim..
aslinda gunduz saatlerinde yanima canta almadan, anahtar ve cep telefonumu cebimde tasiyarak tek basima da cikabilecegimi soylediler, ama birkac sokak otesine sadece...oldukca cazip degil mi?

su ana kadar arabayla dolastik hep, guzel birkac bar ve restorana gittik..
fakat istanbul ile kiyaslanamayacak kadar durgun geldi burdaki eglence hayati..
sanat etkinlikleri de fazla yogun degil galiba burda...
henuz bienallere ev sahipligi yapilmamis ve sergilere de sik sik rastlamak mumkun degilmis..
fakat gozlemledigim kadariyla burasi avrupali santcilara oldukca verimli calisma alanlari sunuyor..bahcelerinin bir kismini heykel, seramik ve resim gibi calismalar icin duzenleyebiliyorlar...

bugun isyerimde ilk gunumu geciriyorum, kisa bir tanisma fasli oldu...ve hangi projeye dahil olacagim netlesinceye kadar kafama gore takilabilecekmisim..

Hiç yorum yok: